Escarus 8 Mart Kadınlar Günü’nde Sürdürülebilir Barış İçin Kadın Haklarına, Eşitliğe ve Kapsayıcılığa Dikkat Çekiyor

Sürdürülebilirlik ve kapsayıcı kalkınma kapsamında kadın istihdamının desteklenmesi ve toplumsal cinsiyet eşitliği alanlarında projeler yürüten Escarus (TSKB Sürdürülebilirlik Danışmanlığı A.

Escarus 8 Mart Kadınlar Günü’nde Sürdürülebilir Barış İçin Kadın Haklarına, Eşitliğe ve Kapsayıcılığa Dikkat Çekiyor
Yayınlama: 07.03.2022

Sürdürülebilirlik ve kapsayıcı kalkınma kapsamında kadın istihdamının desteklenmesi ve toplumsal cinsiyet eşitliği alanlarında projeler yürüten Escarus (TSKB Sürdürülebilirlik Danışmanlığı A.Ş.), “8 Mart Dünya Kadınlar Günü”nde, kapsayıcı ve demokratik bir yapılanma için kadınların siyasal karar alma süreçlerinde daha fazla rol almalarının önemine dikkat çekti.

 

TSKB Sürdürülebilirlik Danışmanlığı A.Ş.- Escarus, sürdürülebilir ve kapsayıcı kalkınma vizyonu doğrultusunda, kadın istihdamını desteklemeye ve toplumsal cinsiyet eşitliği alanında projeler yürütmeye devam ediyor. Sürdürülebilir bir barış ortamının sağlanması için eşitliğin ve kadın haklarının önemine işaret eden Escarus, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde farkındalık yaratabilecek önemli mesajlar paylaştı.

 

Escarus Grup Yöneticisi Sultan Şalgam, Birleşmiş Milletler Kadın Birimi (UN Women) ve Parlamentolar Arası Birlik (IPU) tarafından yayınlanan “Siyasette Kadın 2021” haritası verilerine göre dünyada sadece 22 ülkenin kadın bir lidere (hükümet ve devlet başkanı) sahip olduğuna dikkat çekerek, devlet başkanı kadın olan ülkelerin oranının sadece yüzde 5,9 olduğunu belirtti.  Savaşlarda en çok kadınların zarar gördüğünü ifade eden Şalgam, sürdürülebilir barış ortamlarının yaratılması ve korunması için kadınların karar alma mekanizmalarında aktif olarak yer almaları gerektiğini vurguladı. Şalgam, “Birleşmiş Milletlerin 1325 sayılı Güvenlik Konseyi Kararı’na göre, kadınlar çatışmaları önleme süreçlerine eşit şekilde dahil olduklarında kalıcı bir barış ortamı yakalanabilir” dedi.

 

UN Women tarafında yapılan bir araştırmaya atıfta bulunan Şalgam, “Daha kapsayıcı ve demokratik bir yapılanma için kadınların siyasal karar alma süreçlerinin her bir aşamasında rol almaları gerekirken, 1992-2019 yılları arasında dünya çapındaki büyük barış süreçlerinde kadın temsiliyet oranı sadece yüzde6’dır” dedi.

 

“Savaş en çok kadınları ve çocukları etkiliyor”

Savaşın her yönüyle kötü, yıkıcı, tahrip edici ve asla arzu edilemez bir şey olduğunu vurgulayan Şalgam, toplumun bütün kesimlerini etkileyen savaşın özellikle kadınlar ve çocuklarda tamiri zor yaralar açtığını ifade ederek şöyle devam etti: “Suriye’deki iç savaşa ve büyük mülteci akınına bağlı olarak Türkiye’nin yakından gözlediği üzere, savaş en çok kadınları ve çocukları etkiliyor. Diğer yandan, kadınlarını siyasal ve toplumsal açıdan güçlendiren ülkelerin her türden felâkete karşı dayanıklılığı artarken, kadın siyasî temsilinin yüksek olduğu ülkelerin daha barışçıl bir tutum izledikleri görünüyor. Barışa ve istikrara sürdürülebilir bir nitelik kazandırmanın en önemli bileşenlerinden birinin; çeşitlilik ve kapsayıcılık odaklı politikaların hayata geçirilmesi olduğunu düşünüyoruz.” 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı