Bugüne kadar hayvanlardan insanlara bulaşan hastalıklar gündemdeydi.
Bugüne kadar hayvanlardan insanlara bulaşan hastalıklar gündemdeydi. Hatta pandemi sürecinde birçok evcil hayvan koronavirüs bulaştırdığı iddiasıyla sokağa atıldı. Ancak bilim dünyası bu sefer “Biz insanlar hayvanları hasta edebilir miyiz?” sorusunu soruyor. Cevap: Evet.
İnsanlar, hayvanlar ve hastalıkların her zamankinden daha fazla iç içe geçmiş durumda olduğunu belirten Hospetall Veteriner Polikliniği’nden Doğum ve Jinekoloji Uzmanı Veteriner Dr. Murat Akbaş, insanlardan hayvanlara bulaşan hastalıklar hakkında şu bilgileri verdi:
KEDİLERE, KÖPEKLERE, FİLLERE TÜBERKÜLOZ BULAŞIYOR
“Antarktika hariç her kıtada insanlardan hayvanlara atlayan bakteri, virüs, parazit ve mantar vakaları keşfedildi.
Tennessee Üniversitesi Veterinerlik Koleji'ne anoreksi, kusma ve inatçı öksürük ile gelen üç yaşındaki Yorkshire teriyeri kurtarılamadı. Ölüm sonrası da dahil olmak üzere bir dizi test yapıldıktan sonra, hayvanın tüberküloza yakalandığı sonucuna varıldı. Köpeğin sahibi 6 aydır tüberküloz tedavisi görüyordu. Bu, tüberkülozun insandan köpeğe belgelenmiş ilk geçişiydi.
Kediler de tüberküloza karşı hassastır, ancak en yaygın olarak sığır tüberkülozunu veya daha nadiren, hastalığın kuşlar tarafından taşınan bir versiyonuna yakalanırlar.
Köpekler, insan kaynaklı tüberkülozdan etkilenebilecek tek hayvan değildir. Illinois'deki egzotik bir hayvan çiftliğinde, insanlardan verem bulaşan belgelenmiş bir dizi fil vakası görülmüştür.
KEDİLER İNSANLARDAN GRİP KAPIYOR
2009 yılında, Oregon'da H1N1 grip virüsünün insandan kediye ölümcül bulaşma vakası kaydedildi. Kedinin sahibi ağır bir grip vakası geçirdi ve hastaneye götürülmek zorunda kaldı. Kedisi başka insanlarla veya hayvanlarla beraber aynı ortamda olmayan bir ev kedisiydi ve daha sonra bir H1N1 enfeksiyonunun neden olduğu zatürreden öldü.
2011 ve 2012'de araştırmacılar, insan temasından geldiği anlaşılan pandemik H1N1 enfeksiyonu olan 13'ten fazla kedi ve bir köpek tespit etti. İlginç bir şekilde, hayvanların semptomları hızla gelişen solunum yolu hastalığı, iştahsızlık ve bazı durumlarda ölüm olarak da seyreden insan taşıyıcıların yaşadıklarına benziyordu.
ŞEMPANZELERDE ÖLÜMCÜL SOLUNUM YOLU HASTALIKLARI
Goriller ve şempanzeler, benzer genetik ve fizyolojik yapıları sayesinde insan rahatsızlıklarına belki de en duyarlı olanlardır. Kızamık, zatürree, grip, çeşitli virüsler, bakteriler ve parazitler dahil olmak üzere bir dizi insan hastalığına karşı savunmasız oldukları bilinmektedir.
Kaçak avlanma, habitat kaybı, vahşi yaşam parkları, hayvanat bahçeleri ve vahşi hayvan avcılığı nedeniyle insanlar daha sık primatlarla yakınlaşmıştır. Bu nedenle, hastalıkların türler arası geçişi acil bir endişe haline geliyor.
2003, 2005 ve 2006'da Tanzanya'daki Mahale Dağları Ulusal Parkı'ndaki vahşi şempanzelerde ölümcül solunum yolu hastalığı salgınları görüldü. Hem kızamık hem de grip düşünülmesine rağmen, onları neden olarak destekleyecek hiçbir kanıt bulunamadı.
Araştırmacılar, etkilenen ve etkilenmeyen bireylerden alınan dışkı örneklerini analiz ettiler ve suçun insan kaynaklı bir metapnömovirüsün (üst solunum yolu enfeksiyonuna neden olan bir virüs) olduğunu belirlediler.
Bu azalan şempanze popülasyonu; onlara insanlar tarafından aktarılan bir soğuk algınlığı tarafından yok ediliyordu.
Benzer şekilde, 2009'da Chicago'da bir insan metapnömovirüs enfeksiyonu salgını, enfekte hayvan bakıcılarından bir grup tutsak şempanzeye yayıldı. Yedisi de hastalandı ve sonuç olarak biri öldü.
AFRİKA BENEKLİ YABAN KÖPEKLERİ
Afrika benekli yaban köpekleri, nesli tükenmekte olan bir vahşi köpek türüdür. Koruma çabasının bir parçası olarak, 2010 yılında yayınlanan bir araştırma, türün dışkısında bulunan parazitleri araştırdı.
İnce bağırsakta yaşayan bir parazit olan Giardia duodenalis enfeksiyonu, vahşi hayvanların yüzde 26'sında ve tutsak hayvanların yüzde 62'sinde bulundu.
Evcil kedi ve köpeklerde yaygın olmasına rağmen, G.duodenalis Afrika benekli köpeklerinde doğal olarak bulunan bir parazit değildir. Ek olarak, köpeklerin dışkısında bulunan parazit türleri, genellikle evcil köpeklerde görülen alt tiplerden ziyade, genellikle insanlarla ilişkilendirilen bir alt tipti.
Bununla beraber hastalığın belirtileri arasında ishal, mide bulantısı, karın rahatsızlığı ve iştah azalması sayılabilir.
Sonuç olarak, insandan hayvana geçen hastalık araştırmaları nispeten yetersiz olsa da önemli ve acil bir çalışma alanıdır. İnsan patojenleri diğer türlere bulaşabiliyorsa ve bu türler insanlarla etkileşime girebiliyor ve uzun mesafeler kat edebiliyorsa, bu kanatlarda bekleyen bir pandemidir.”
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı