-“SARAY ‘LİRALAŞMA’ DERKEN, İLAÇLAR DÖVİZE ENDEKSLİ” -“SARAY İKTİDARINDA, YOLLAR VE HAVAALANLARI GİBİ İLAÇ DA DÖVİZE ENDEKSLİ” CHP Ar-Ge Bilim Platformu’ndan sorumlu Genel Başkan Yardımcısı, İstanbul Milletvekili Fethi Açıkel, İlaç ve Tıbbi cihaz sektöründeki kriz ile ilgili kapsamlı bir çalışma yaptı.
-“SARAY ‘LİRALAŞMA’ DERKEN, İLAÇLAR DÖVİZE ENDEKSLİ”
-“SARAY İKTİDARINDA, YOLLAR VE HAVAALANLARI GİBİ İLAÇ DA DÖVİZE ENDEKSLİ”
CHP Ar-Ge Bilim Platformu’ndan sorumlu Genel Başkan Yardımcısı, İstanbul Milletvekili Fethi Açıkel, İlaç ve Tıbbi cihaz sektöründeki kriz ile ilgili kapsamlı bir çalışma yaptı. İlaç ve tıbbi cihaz sektöründeki dışa bağımlılığın yarattığı sorunlara dikkat çekilen çalışmada, AKP döneminde Türkiye’nin sağlıkta kendine yeterliliğini kaybettiğine ve yaşanan sorunların halk sağlığını riske attığına vurgu yapıldı.
CHP’li Açıkel, Tıbbı İlaç ve Cihaz Kurumu tarafından, ilaç fiyatlandırmasında kullanılan Euro kurunun 19 Şubat 2022’den itibaren geçerli olacak şekilde 4,57 TL’den 6,29 TL’ye çıkarılmasının ilaçlara gelecek zamlar nedeniyle vatandaşları mağdur edeceğini söyledi. Açıkel, “Ancak, 2022 yılı için belirlenen kur, reel Euro kurunun yine altında kaldığı için önümüzdeki aylarda ilaçta yeni tedarik sorunları yaşanması muhtemeldir. Sorunun temelinde ilaç ve tıbbi cihaz sektörlerinde ithalata bağımlı hale gelinmesi vardır. Dışa bağımlı hale gelen sektör, döviz şoklarından korunmalı, ilaç tedarik zincirinin bozulmasına ve art niyetli stokçuluğa izin verilmemeli, vatandaşlarımızın sağlığı riske atılmamalıdır” ifadelerini kullandı.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Açıkel'in değerlendirmesi şu şekilde:
“Türkiye, AKP iktidarının hatalı ekonomi ve sağlık politikaları nedeniyle sağlıkta kendine yeterliliğini kaybetti, halk sağlığı ve sağlık hizmetlerini sürdürmek bakımından iki stratejik sektör olan ilaç ve tıbbi cihaz sektörlerinde dışa bağımlılığın neden olduğu ciddi sorunlar derinleşti. Kovid 19 Pandemisi öncesinde konuyla ilgili yaptığımız çalışmalarda, Türkiye’nin sağlık kapasitesinin hem ilaç ve tıbbi cihaz sektöründe, hem de sağlık hizmetlerinin yürütülmesinde yeterli düzeyde olmadığını ortaya koymuştuk.
Tüm dünyayı ciddi şekilde etkileyen ve devletlerin sağlık politikalarını radikal bir biçimde değiştirmelerine neden olan Kovid 19 Pandemisi döneminde dahi Türkiye’de sağlık hizmetlerini besleyen iki temel sektördeki sıkıntıların devam ettiğini hatta daha da derinleştiğini görmekteyiz.
Bununla birlikte özellikle 2021 yılının ikinci yarısından itibaren TL’nin, tarihimizde görülmedik şekilde değer kaybı yaşaması, AKP’nin akıl dışı politikaları nedeniyle dışarıya bağımlı hale gelen sağlık sektörümüzü derinden etkilemiş durumda.
Sosyal devletin yokluğunda, piyasa koşullarının ticari kaygılarına terk edilen sağlık alanında yaşanan sorunlar, halk sağlığını riske atmaktadır.
AKP iktidarının; tıbbi cihaz, aşı ve ilaç sektörlerine gerekli Ar-Ge ve yatırım bütçelerini ayırmaması, “Sağlıkta Dönüşüm Projesi” gerekçesiyle başta Refik Saydam Hıfzıssıhha Kurumu başta olmak üzere bu alanda çalışan Cumhuriyetimizin köklü kurumlarını kapatması ya da atıl bir hale getirmesi bugün yaşanan sağlıkta kendine yetememe krizinin temel nedenlerindendir.
Yerli ilaç ve kimya endüstrisinin, tıbbi cihaz ve sarf sektörünün devlet koruması ve desteklerinden uzak tutulması, yabancı firmaların ise gerek tedarik gerekse ödeme aşamasında avantajlı konuma getirilmesi ve yabancı firmalara ayrıcalıklı davranılması; Türkiye’nin ilaç ve tıbbi cihaz ihtiyacının yabancı ilaç ve tıbbi cihaz endüstrisine bağımlı hale gelmesine neden olmuştur. Eczanelerde özellikle son 3-4 aydır yaşanan ilaç kıtlığının başlıca nedeni de budur. Döviz kuru farklılıkları nedeniyle yabancı ilaç şirketlerinin ülkemize ilaç vermemesi, mevcut ilaçların stoklanması ve ithal hammadde kullanan yerli ilaçların üretilememesi nedeniyle ilaç yokluğu yaşanmaktadır.
Ekonomideki krizin ve kurdaki oynaklığın kontrolden çıktığı ortamda, Avro kuru 15 TL’yi aşmışken, güncel ilaç kuru 2021 yılında 4,57 TL’de sabitlenmiş, 2022 yılı için ise 6,29 TL olarak belirlenmiştir.
Bu artış bir yandan vatandaşın alacağı ilaçlara zam olarak yansıdığı gibi, diğer yandan ilaçları yurtdışından temin eden sektörün beklentilerini de karşılayamadığı için önümüzdeki süreçte yeni ilaç temin krizleri yaşanabilecektir. Bununla birlikte; istihdam ettiği doktorlar, mühendisler, biyologlar, genetik bilimciler ve diğer pek çok nitelikli uzman ile ülkemizden daha fazla beyin göçü yaşanmasının da önüne geçen yerli tıbbi cihaz ve ilaç sektörünün içine gireceği bir kriz, nitelikli uzmanların yurt dışına gidişini hızlandıracağı gibi pek çok iş kolunda işsizliğe de neden olacaktır.
Kısa vadede yapılması gereken; gerekli devlet desteklerinin sağlanarak fiyat artışlarının vatandaşlarımızı etkilemesini önlemek ve sektörün ilaç tedarik zincirini kaybetmesine neden olacak finansman sorunları yaşamasını engellemektedir. Ancak yaşanan bu krizler göstermektedir ki; Türkiye’nin ilaç ve tıbbi cihaz sektörlerinde ciddi bir politika değişikliğine ihtiyaç vardır. Cumhuriyet Halk Partisi, vatandaşlarımızın nitelikli ve ucuz ilaç, tıbbi malzeme ve cihazlara erişebilmesi için yerli tıbbi cihaz, sarf malzeme, ilaç ve kimya sektörlerini geliştirecektir.
İLAÇ SEKTÖRÜ DIŞA BAĞIMLI – YERLİ İLACIN HAMMADDESİ BİLE İTHAL
SARAY İKTİDARI, İLAÇ AR-GE’SİNE YATIRIM YAPMIYOR
DÖVİZ KRİZİ HALKIN SAĞLIĞINI TEHLİKEYE ATIYOR
TÜRKİYE, GELİŞMİŞ TIBBİ CİHAZ VE MALZEME ÜRETEMİYOR
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı