Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınıyla mücadelede; maske ve mesafe kuralı, günlük hayatta alınması gereken önlemlerin başında geliyor.
Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınıyla mücadelede; maske ve mesafe kuralı, günlük hayatta alınması gereken önlemlerin başında geliyor. Peki, maske ve mesafe kuralı, bizi koronavirüsten ne kadar koruyor?
Abalıoğlu Holding bünyesinde faaliyet gösteren Hifyber’ın Ar-Ge Kıdemli Uzmanı Yüksek Kimyager Fatma Tezcan, Max Planck Institute for Dynamics ve Self-Organisation in Göttingen’deki bir ekibin, maskeli ve mesafesiz olarak, farklı senaryolar ile enfekte olmanın risklerinin araştırıldığı çalışmanın sonuçlarını, kamuoyu ile paylaştı. Araştırma sonucuna göre; insanlar maske takmadan, üç metre mesafede bile sadece birkaç dakika içerisinde enfekte olabiliyor.
Koronavirüsten ve onun farklı varyantlarından korunmak için yoğun mücadele verdiğimiz şu günlerde maske ve mesafe kuralının alınması gereken en önemli tedbirler arasında yer aldığını biliyoruz. Bu konuyla ilgili uzman kişilerin ve kurumların araştırmalarını da ilgiyle takip ediyoruz. İşte bu araştırmalardan biri de Max Planck Institute for Dynamics ve Self-Organisation in Göttingen’deki bir ekibe ait. Hifyber Ar-Ge Kıdemli Uzmanı Yüksek Kimyager Fatma Tezcan, maskeli ve mesafesiz olarak, farklı senaryolar ile enfekte olmanın risklerinin araştırıldığı çalışmanın sonuçlarını kamuoyu ile paylaştı:
“Maskelerin hangi kullanım koşullarında nasıl koruduğunu detaylı olarak araştıran uzmanlar, çeşitli faktörleri de göz önünde bulundurarak maksimum enfeksiyon riskini belirliyorlar. Araştırma sonucunda bir iyi bir de kötü haber elde ediliyor.
‘’Maske takmadan, 3 metre mesafede bile enfekte olunabiliyor
Araştırma sonucuna göre; insanlar maske takmadan, üç metre mesafede bile sadece birkaç dakika içerisinde enfekte olabiliyor. Kötü haber; maske takılı olmayan, ikisi de aşısız ve biri enfekte iki kişi karşılaştığında aralarında üç metre sosyal mesafe de bulunsa diğer kişinin yüzde 100 enfekte olması 5 dakikadan daha az sürüyor. İyi haber ise; her iki kişi de cerrahi ya da daha iyi koruma sağlayan N95 maske takıyor ise enfekte olma riski ciddi ölçüde azalıyor.
Maskenin yüzü tam sarması önemli
Göttingen araştırması, FFP2 veya N95 maskelerinin solunan havadaki bulaşıcı partikülleri filtrelemede etkili olduğunu doğruluyor. Burada tek dikkat edilecek husus maskenin yüzü tam sarması oluyor. İki kişi karşılaştığında her ikisinin de yüze tam oturan N95 maske takmış olması durumunda, 20 dakika sonra maksimum enfeksiyon riski, en kısa mesafede bile binde bir oluyor. Maskeler yüzü tam sarmıyorsa, enfeksiyon riski olasılığı yüzde dörde çıkıyor.
N95 maskeler, cerrahi maskelerden 75 kat daha iyi koruyor
Araştırma sonuçları, yüze tam oturan N95 maskelerin, cerrahi maskelere kıyasla 75 kat daha iyi koruma sağladığını gösteriyor” dedi.
Hifyber’ın Nanofiber Filtre Medyası ile yüz maskelerinde yüksek koruma
“Hifyber olarak gelecek nesillere; yeşil, sağlıklı ve daha yaşanılabilir bir dünya bırakmak amacıyla yüz maskeleri için EN13432 standardına uygun olarak; yenilikçi, güvenilir ve doğada çözünebilir N95 Nanofiber Filtre Medyası üretiyoruz” diyen Fatma Tezcan, doğru yüz maskesinin sahip olması gereken özellikler hakkında da bilgiler paylaştı:
Doğru yüz maskesinin filtrasyon medyası, nanofiber özellikte olmalı!
“Doğru yüz maskesinin yüksek filtrasyon verimliliğine sahip, çok katmanlı bir yapıda ve nanofiber özellikte olması gerekiyor. HIFYBER olarak geliştirdiğimiz yüz maskesi filtrasyon medyası ile yüz maskelerinde yüksek filtrasyon verimliliği sağlıyoruz. Çok katmanlı tasarım özelliği ile havadaki en küçük parçacıkları yakalayıp, nötralize eden “Nanofiber Filtre Medyası”ndaki elektrospinning nanofiberler, uzun süreli maske kullanımlarında mükemmel nefes alabilirlik ve rahatlık sağlıyor. Geliştirdiğimiz N95 filtre medyasının yüksek filtrasyon verimliliği, Nelson Labs ve NC University Nonwoven Institute tarafından da onaylıdır” diyerek sözlerini tamamladı.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı