Oğluna Böbreğini Vermek İstedi Kanser Olduğunu Öğrendi!

62 yaşındaki Mahide Gül oğlu Mustafa Gül’e (36) böbreğini vermek için kontrollerini yaptırdığı sırada kanser olduğunu öğrendi.

Oğluna Böbreğini Vermek İstedi Kanser Olduğunu Öğrendi!
Yayınlama: 26.04.2022

62 yaşındaki Mahide Gül oğlu Mustafa Gül’e (36) böbreğini vermek için kontrollerini yaptırdığı sırada kanser olduğunu öğrendi. Böbrek yetmezliği yaşayan eşine hayata bağlayan bağış eşi Bilge Gül’den (29) geldi.
 

Hastanede Tıbbi Sekreter olarak görev yapan Mustafa Gül, böbrek nakli için annesi ile birlikte İstanbul Okan Üniversitesi Hastanesi’ne başvurdu. Bu esnada yapılan testler sonucunda annesinde Meme Kanseri tespit edildi. Kanser taramalarının öneminde bahseden Mahide Gül, “sağlık ihmale gelmez” dedi. Gül ailesinin ameliyatı İstanbul Okan Üniversitesi Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı ve Organ Nakli Bölüm Başkanı Prof. Dr. Alp Gürkan ve Genel Cerrahi Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Taner Kıvılcım tarafından titizlikle takip edilerek başarılı bir şekilde gerçekleştirildi.

 

‘Sağlık ihmale gelmez’

Mahide Gül 62 yaşında Kocaeli’nde yaşıyor. Oğluna böbreğini vermek isterken kitle tespit edilen Mahide Gül, “Hastaneye başvuru nedenim oğluma böbrek vermek içindi. Böbreğimi vermek için test yaptırdım. Testlerimin sonucunda memede kitle olduğu ortaya çıktı. Bu zamana kadar hiçbir ağrım sızım olmamıştı. Oğlumla kanlarımız tutuyordu. Annesi olarak böbreğimi vermek istedim. Oğluma seve seve böbreğimi veririm dedim. Ben varken bir başkasının vermesini istemedim. Ama o da olmadı. Kitle çıktıktan sonra gelinim böbreğini vermek istedi. Onunki de tutuyordu. Sağlımıza hiç dikkat etmiyoruz. Ne zaman durumumuz ağırlaşsa o zaman gidiyoruz hastaneye. Mümkünse bütün kadınlar taramalarını yaptırsınlar, ihmal etmesinler. Sağlık ihmale gelmez” dedi.

 

‘Organlarımız yaşama şansı olan bedenlerde hayat bulsun’

2 çocuk annesi Bilge Gül (29) Kocaeli’nde yaşıyor. Eşi ile mükemmel uyumlu olduklarını dile getiren Bilge Gül, “Ameliyat olması gerektiği yakın zamanda belli oldu. Annesi böbreğini vermek istedi fakat annesinde kitle çıkınca, ben gönüllü olarak eşime böbreğimi vermek istedim. Böbreğimi vermemde hiçbir engel yoktu. Her şey çok güzel uyumluydu. Süreç çok hızlı ilerledi. Ameliyat sonrasında hiçbir sıkıntı yaşamadık. Hastane ekibi, Alp Bey, Dilek Hanım, Taner Bey hepsi bizimle ilgilendi. Zor bir süreç ama biz çok kolay atlattık. Organ bağışı çok önemli. Ülkemizde kadavradan nakillerin artması gerekiyor. Kadavra ile ilgili de insanların bilinçlenmesi gerekiyor. Toprak değil de can olsun, organlarımız yaşama şansı olan bir başkasında hayat bulsun” diyerek duygularını dile getirdi.

 

Covid geçirdikten sonra böbrek nakli olması gerekti

Ameliyattan sonra her şeyin iyiye gittiğini söyleyen Mustafa Gül (36) “Gebze’de sağlık kuruluşunda tıbbi sekreter olarak görev yapıyorum. En büyük sıkıntılarımdan bir tanesi; çalıştığım ortamın enfeksiyona çok müsait olmasıydı. Bu hastalığı ilk olarak 2004 yılında fark ettik. Fakat o yıllarda durumumun nakil gerektirmediği söylendi. Sürecim son 3 aydır farklı hastanelerde de takip ediliyordu. Bu süreçte Covid geçirdim. Kreatinin değerlerim yükseldi. Gittiğim yer de bu değerler ile artık nakil yapılması gerektiği söylendi. Covid geçirdikten sonra bu süreci hızlandırmam gerekti. Böylelikle nakil sürecine başladık. Kim böbrek verecek dendiğin de annem hemen gönüllü oldu. Zaten annem hep gönüllüydü. Keza eşim de öyle. Daha sonra İstanbul Okan Üniversitesi Hastanesi’ne geldik. Burada Organ Nakli Koordinatörü Dilek Hanım ile görüştük. Annemden alınması doku uyumu nedeni ile daha olumlu görüldü. Testlerimiz yapıldığında annem de kitle olduğu görüldü. Bu durum bizi çok üzdü. Biz annemin tedavisine öncelik vermek istedik, annem ise bana. Annemin kitlesi alındı. Daha sonra eşim için uyum araştırıldı. Böbrekler uyumluydu. Hastane ekibi hızlı bir şekilde işlemleri tamamladı. Ameliyat sürecimiz çok güzel geçti. Çok hızlı bir şekilde toparladık. Eşimle dışarı çıkıp yürüyüşler yapıyoruz. Annemin durumu da iyi. Bu süreçte bizlere yardımcı olan hastane ekibine teşekkür ederiz” ifadelerinde bulundu.

 

Kanser detaylı taramalar ile erken dönemde teşhis edilebilir

Önce Prof. Dr. Alp Gürkan, Dr. Öğr. Üyesi Ferhat Ferhatoğlu ve Dr. Öğr. Üyesi Taner Kıvılcım’dan oluşan nakil ekibi ile Mustafa’nın böbrek nakli ameliyatı bir hafta sonra da Dr. Öğr. Üyesi Taner Kıvılcım tarafından annenin meme kanseri ameliyatı gerçekleştirildi. Böylece Mustafa diyalize girmekten annesi de meme kanserinden kurtulmuş oldu. İşlemleri başarılı ile gerçekleştiren Kıvılcım, “Son dönem böbrek yetmezliği olan ve nakil olmaması halinde diyalize başlayacak olan Mustafa’ya annesi böbreğini vermek istedi. Annesinin uygun bir aday olup olmadığına dair detaylı inceleme başlattık. Bu incelemeler esnasında çekilen mamografide şüpheli bir görünüm saptanması üzerine ileri değerlendirme yaptık. Yapılan biyopsi sonucunda meme kanseri saptanan annenin böbrek donörü olmasının uygun olmadığı ayrıca meme kanseri tedavisine başlanması gerektiğini anlattık. Annenin uygun aday olamaması üzerine Mustafa’nın eşi böbrek donörü olmak istedi. Yapılan detaylı değerlendirmede Bilge Hanım’ın böbreğini eşine vermesine bir engel olmadığını gördük. Böylelikle nakil ameliyatını gerçekleştirdik. Vericileri çok iyi taramalardan geçirdiğimizden dolayı daha kanser ele gelmeden önce çok erken safhada yakalanarak tedavisi sağlandı. Vericiler bizim için çok önemli onun için çok detaylı bir incelemeden geçiriyoruz. Bazı vericilerin hastalıklarını daha o fark etmeden saptayıp gerekli tedavilerini yapıyoruz” açıklamalarında bulundu.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı