Yarıyıl tatilinin bitmesi ile birlikte okullar ikinci döneme başladı.
Yarıyıl tatilinin bitmesi ile birlikte okullar ikinci döneme başladı. Okul çağındaki çocukların akademik kaygıları, ödevler, sınavlar derken ebeveynlere de birtakım görevler düşüyor. Bu noktada ödevlerin artık okul ile çocuğun kendisi arasında kalmadığını, bu sürece ebeveynlerinde dahil olduğunu vurgulayan Eğitim Danışmanı ve Öğrenci Koçu Murat Karcıoğlu; ödevlerin ebeveynler için stres kaynağını olduğunu bu kapsamda neler yapılması gerektiği ile ilgili tavsiyelerde bulundu.
Çocukları Hata Yapma Özgürlüğünden Mahrum Bırakmayın
Okulda öğrencilere verilen ödevler kimi zaman aileler içinde zorlayıcı olabiliyor. Öğretmenin verdiği ödevi yapmak istemeyen çocuklar ise yanlış yapılmış ödevlerle okula gidebiliyor. Bu durumun doğal bir süreç olduğunu ifade eden Murat Karcıoğlu, ‘’Mükemmeliyetçi kişilik özellikleri ile donatılan ve yetiştirilen çocuklar, sınav ve başarı kaygısıyla yaşamaya eğilim gösterirler. Bu durum çocuklarınızda sürekli olarak bir denetlenme isteği ve onay alma gibi duyguları beraberinde getiren ve çocuğun özgürlüğünü elinden alarak çocuğunuzu bağımlı bir kişiliğe dönüştürür’’ dedi.
Ödevler Aile İçi İlişkinizi Zedelemesin!
Ödevler ile amaçlanan durum öğrencinin, öğretmen yanında yok iken çalışmayı öğrenebilmesi ve okul dışında da öğrendiklerini pekiştirilmesini sağlamaktır. Çocuğunuzun ödevlerinin olması gerekenden fazla olduğunu düşünüyorsanız ve bu ödevlerin aile olmanın önüne geçtiği düşünceniz belirmeye başladıysa bu konu hakkındaki düşüncelerinizden ziyade gözlemlerinizi okul idaresi veya öğretmenleri ile paylaşın. Olması gerekenden fazla ödev, çocuğun kendisini yetersiz hissetmesine ve ebeveyni olarak çocuğunuz üzerindeki kontrolünüzü kaybetmenize sebep olduğunu unutmamalısınız.
Ödevler Sizin Değil, Öğrencinin Sorumluluğunda Olmalı
Ödevler ile amaçlanan öğrencinin öğrenme performansını ortaya koymak, öğrenme yolculuğundaki yol haritasını çıkarmaktır. Amaçlanan, çocuğun öğretmen yanında yokken çalışmayı öğrenebilmesi ve okul öğrenmelerinin okul dışında da pekiştirilmesini sağlamaktır. Ebeveynler olarak çocuğun ödevleri ile ilgili yönergeleri anlama ve ödev ile ilgili temin edilmesi gereken araç-gereç gibi malzemeleri temin etme de çocuğa yardımcı olmalıdır. Ancak olması gereken dışında çocuğa yardım etmek çocuğun hedeflerine ulaşma yolculuğundan sapmasına neden olabilmektedir.
Çocuğa Tembel Etiketini Yapıştırmayın
Çocuğunuz ödevini yapamadığında çocuğunuza “tembel” etiketini yapıştırmayın. Çocuğa karşı söylenen olumsuz söylemler öğrenciyi yaşam boyu kendine dönük olumsuz bir yargı geliştirmesine neden oluyor. Sizin çocuğunuz için ödev yapmak diğer çocuklarla karşılaştırıldığında (!) daha zor ve zaman alıyor olabilir. Verilen ödevlerin değerlendirilmesinde dikkat edilmesi gereken bir husus da ödevin kendisinin çocuğun kapasitesine uygun olup olmadığıdır. Belki de çocuğunuz o ödevi yapabilecek akademik bir hazırlığa sahip değildir. Çocuğunuz ödevini yapamadığında kendisini kötü hissetmesine neden olmak yerine öğrenme açığını nasıl kapatabileceğine dair çözüm yoluna gitmelisiniz.
Unutmayın: Siz Çocuğunuzun Okuldaki Öğretmeni Değil, Ebeveynisiniz!
Ödevlerin varlığının sizin çocuğunuz üzerindeki rolünüzü anne-baba olmaktan öte öğretmene dönüştürmesine ve çocuğunuz ile olan bağınızın zedelenmesine izin vermeyiniz. Çocuğunuzun okula ödevi eksik veya yanlış yapılmış olarak gitmesi sizi ilgisiz bir ebeveyn olmanızı düşündürmemeli çünkü ödevler size değil, öğrencinin öğrenmesi için verilen bir derstir diyebiliriz. Aksi halde çocuğun ödevi yapmaması veya eksik, hatalı yapması konusunda okulun çocuğa uygulayacağı yaptırımların çocuğun kendi sorumluluğunda olduğunu vurgulayın.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı