Bedensel engelli Fuat Gülmez, tarımın engel tanımadığını göstererek Çanakkale’de Kızılderililerin şifalı meyvesi aronya yetiştirmeye başladı.
Bedensel engelli Fuat Gülmez, tarımın engel tanımadığını göstererek Çanakkale’de Kızılderililerin şifalı meyvesi aronya yetiştirmeye başladı. Dr. Aronia'nın danışmanlığında hayallerine kavuşan Gülmez, bastonuyla 23 dönümlük bahçesinde üretim yapıp aronyayı dünyanın dört bir yanına ihraç ediyor.
Hayalini gerçekleştirdi
Türk Hava Yolları (THY) emekli olduktan sonra Çanakkale’nin Eceabat ilçesine bağlı Beşyol köyüne ailesiyle birlikte taşınan Fuat Gülmez, 23 dönüm arazi üzerinde aronya meyvesi yetiştiriciliği için fidan dikimini Şubat ayında gerçekleştirdi. Çalışma hayatı içerisindeyken bile yıllardır tarım hayali kurduğunu belirten Fuat Gülmez, “Bahçemizde aronya meyvesi yetiştiriciliğine başladım. Tarım yıllardan beri içimizde büyüyen bir sevdaydı, bu bölgelerde ülkemize nasıl bir tarımsal faaliyetler getirebiliriz noktasında çalışırken aronya ismini duymaya başladık ve bu ürüne yöneldik” dedi.
Aronyanın büyük ilgi gördüğüne dikkat çeken Gülmez, “Şu anda ülkemizde aronya yetiştiriciliği popülariteye sahip olmakla beraber, bizim elimizdeki mevcut fidanlar Avrupa Birliği (AB) pasaportlu tamamen organik fidanlar ve yetiştiriciliğimizde tamamen organik tarım üzerine yapılıyor” diye konuştu.
Katma değeri yüksek
Çanakkale’den dünyaya ihracat yaptıklarını aktaran Gülmez, “Ürününün yüzde 50’si yurt dışı ihraç oluyor. Şu anda Avrupa ve Orta Doğu’da pazarlarımız mevcut ve bu pazarlar her geçen gün artmakta. Ülkemizdeki pazar payı da Tarım Bakanlığı’nın son fizibilite rakamlarıyla beraber giderek artmaktadır. Umarım bu girişimle ülkemize bir katma değer sağlamış olacağız. Biz üretime 8 bin fidanla başladık. Verimli bir bitki olduğu için kısa sürede dikim alanımızı büyütmeyi planlıyoruz. Mevcut fidanlarımız 3 yaş ekstra fidanlar olduğu için şu an Şubat ayıyla beraber dikimimizi yapmakla beraber, Eylül ayında bir hasadımız olacaktır. Katma değeri de yüksek bir ürün olduğu için kendi yatırım maliyetini kısa sürede çıkaracak bir üründür” dedi.
Faydası saymakla bitmiyor
A’dan Z’ye aronya bahçşesi kurumları yapan Dr. Aronia’nın Kurucusu Aylin Kalafatoğlu ise “Görünüşüyle orman meyvelerine benzeyen aronya, bağışıklığı artırıyor, enfeksiyonların tedavisinde kullanılıyor. Kansere karşı önleyici etkisiyle biliniyor. C Vitamini ve antioksidan kaynağı olan meyvenin ana vatanı ise Kuzey Amerika. Şu anda en büyük üreticisi ise Polonya. Ayrıca bu bitki, Kızılderililer tarafından soğuk algınlığı tedavisinde kullanılmış. Sağlığa olumlu etkileri nedeniyle de süper meyve olarak biliniyor” ifadelerini kullandı.
En çok ürün çeşidi Türkiye’de
Fidanları Polonya’dan ithal ettiklerini ve 3 yaş extra plus organik sertifikalı Avrupa Birliği pasaportu olduğunu aktran Kalafatoğlu şunları söyledi: “Antioksidan değeri çok yüksek olan aronya meyvesi sofra meyvesi olmadığı için işlenmiş ürün olarak karşımıza çıkıyor. Bunlar, aronya özütü, reçel, marmelat, çikolata, toz ve konsantre olarak sayabileceğimiz ürünlerin içerisinde karşımıza çıkıyor. Biz, dünyada yaptığımız ürünler içerisinde tuz ve aronya kreması ile lider konumdayız. Özellikle bu ürün dünyada yapılmayanlardan iki tanesi ve Türkiye’de ihracata yönelik ürünler içerisinde kabul ediliyor. Aronyanın faydaları saymakla bitmiyor. Sağlık konusunda ciddi bir şifa kaynağı. Her gün düzenli tüketim sayesinde genelde var olan çağımızın tüm hastalıklarına cevap verebilecek konumda. Bunlar içerisinde, kanser, diyabet, alzheimer ve çocukların gelişimindeki gıda takviyesi olarak kullanabiliyoruz.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı