TSKB Ekonomik Araştırmalar, Yeşil Kuğu Platformu kapsamında yayımladığı “İklime Dair”in altıncı sayısında, su temasını mercek altına alarak, 22 Mart Dünya Su Günü’nün önemine dikkat çekiyor. Dünyadaki her türlü canlı hayatının devamlılığı için en kritik kaynak olan suyun, sağlıkta, temizlikte, tarımda ve gıda üretimindeki önemini vurgulayan “İklime Dair”, yeni sayısında; su yönetişimi, su yönetimi ve su kıtlığı konularına ışık tutuyor.
Dünya Bankası istatistiklerine vurgu yapılan çalışmada; bugün yaklaşık 2,2 milyar insanın güvenli içme suyuna, 4,2 milyar insanın temizlik hizmetlerine, 3 milyar insanın ise temel el yıkama imkanlarına sahip olmadığı belirtiliyor. Dünyada yaklaşık 2 milyar insanın ise 2025 yılına kadar su kıtlığı yaşayabileceği ifade ediliyor. Küresel nüfusun yaklaşık üçte ikisinin kronik su eksikliği içinde yaşama riskiyle karşı karşıya olduğunun altını çizen çalışma, Türkiye’de su endeksinin güncel değerini işaret ederek ülkemizde suyun daha dikkatli yönetilmesi gerektiğini vurguluyor.
Tüm dünyada suyun etkin yönetiminde finansman boyutunun önemine de dikkat çeken “İklime Dair“, Birleşmiş Milletler 6. Sürdürülebilir Kalkınma Amacında belirlenen suyla ilişkili eylemlerin 2030 yılına kadar hayata geçirilmesi için tahmini 1,7 trilyon dolarlık yatırıma ihtiyaç duyulduğunu belirtiyor.
Raporda öne çıkan diğer satır başları ise şöyle:
- Su yönetişimine yönelik çabalar Türkiye’de de hız kazanıyor. 2021 yılı Ağustos ayında birincisi gerçekleştirilen “Su Şurası”, su verimliliği, su kanunu ve politikası, su kaynaklarının iyileştirilmesi, tarımsal sulama gibi başlıklar da dahil olmak üzere, 11 ayrı çalışma grubuna ev sahipliği yaptı. Bu kapsamda, Türkiye’deki su yönetişimine ilişkin hukuki ve kurumsal çerçeveye odaklanan Su Hukuku ve Politikası Çalışma Grubu’nun çalışma belgesi Türkiye’de yeknesak bir ulusal su yönetişimi politikasına ihtiyaç olduğunu vurguluyor. Bununla birlikte, belge Avrupa Birliği’nin Su Çerçeve Yönetmeliği ve Sel Yönetmeliği’nin yeniden gözden geçirilerek, bu yönetmeliklere uyumlu taslak “Su Kanunu”na olan ihtiyaca işaret ediyor.
- Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı öncülüğünde 6 Şubat’ta gerçekleştirilen “Yeşil Kalkınma Yolunda Türkiye” İstişare Toplantısı sonuç bildirgesinde iklim krizi ile mücadelede döngüsel ekonomi, enerji ve finansman konuları ele alındı. Bunun yanı sıra kentsel dönüşüm, düşük emisyon bölgeleri, sıfır atık, yeşil teknoloji ve yeşil binalar, sosyal konutlar, gençlerin istihdamı ve eğitim seferberliği gibi alt başlıklara yönelik kararlar da bildirgede yer aldı.
- Tarım, sanayi ve hane halkı su tüketiminin yenilenebilir su potansiyeline oranı olarak hesaplanan, 70 ve 130 arasında değer alan Su Endeksi, Şubat ayında ortalama 85,76 değerini alarak Türkiye’nin suyu daha dikkatli bir şekilde yönetmesi gerektiğine işaret ediyor.
- İklim Değişikliği Uluslararası Paneli’nin (IPCC) son raporuna göre, çoğunlukla yoksul kesimlerden oluşan ve iklim değişikliğine aşırı duyarlı bölgelerde yaşayan 3,3 ila 3,6 milyar arası insan, iklim değişikliğinin yıkıcı etkilerini halihazırda yoğun olarak hissediyor.
- Avrupa Birliği (AB) Sınırda Karbon Düzenlemesi (SKD) hızla şekilleniyor. Kapsamının genişlemesi öngörülen SKD’ye tabi olması beklenen ürünlerde Türkiye’nin AB’ye ihracatı 2021 yılı itibarıyla yaklaşık 4,5 milyar Euro seviyesinde. Düzenlemeye ilişkin gelişmelerin ihracatçılar tarafından yakından takip edilmesi önem taşıyor.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı