Türkiye’nin organik gücü ETO, 30 yılı geride bırakmanın gururunu yaşıyor

Türkiye’nin organik gücü ETO, 30 yılı geride bırakmanın gururunu yaşıyor     Dünyada, organik tarımın öncü kuruluşları arasında yer alan Ekolojik Tarım Organizasyonu (ETO) Derneği 30’uncu yılını Ege İhracatçı Birlikleri’nde hibrit olarak kutladı.

Türkiye’nin organik gücü ETO, 30 yılı geride bırakmanın gururunu yaşıyor
Yayınlama: 24.09.2022

Türkiye’nin organik gücü ETO, 30 yılı geride bırakmanın gururunu yaşıyor

 

 

Dünyada, organik tarımın öncü kuruluşları arasında yer alan Ekolojik Tarım Organizasyonu (ETO) Derneği 30’uncu yılını Ege İhracatçı Birlikleri’nde hibrit olarak kutladı. Organik tarımın bütün paydaşları ETO’nun 30’uncu yıl kutlamasında bir araya geldi.

 

Türkiye’de ihracatçı birliklerinin 83 yıllık tarihinde organik sektöründen Yönetim Kurulu Başkanı seçilen ilk isim olarak tarihe geçen EİB Organik Ürünler ve Sürdürülebilirlik Koordinatörü Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Ekolojik Tarım Organizasyonu Derneği’nin kurucuları arasında yer alan Mehmet Ali Işık, Tarım ve Orman Bakanlığı İyi Tarım Uygulamaları ve Organik Tarım Daire Başkanı Başak Egesel etkinliğin açılış konuşmalarını gerçekleştirdi.

 

Ekolojik Tarım Organizasyonu Derneği Başkanı Prof. Dr. Uygun Aksoy ise ETO’nun 30 yıllık geçmişi, ulusal ve uluslararası projeleriyle ilgili sunum yaptı.

 

Toplantıya geçmiş ve şu anki dönem ETO Başkanları, Kurucu Üyeleri ve Yönetim Kurulu, ETO üyeleri, İl/İlçe Tarım Müdürlükleri ve İlçe Belediyelerinden temsilciler, STK’lar, üniversiteler, organik tarım üreticileri ve ihracatçılar katıldı.

 

2022 yılının bir diğer önemi IFOAM’ın kuruluşunun 50’inci yılı olması ve 2022 yılının Organik Tarım Yılı olarak ilan edilmesi. Aynı zamanda Avrupa Birliği, 2022 yılında 23 Eylül’ü ‘Organik Günü’ olarak ilan etmiştir.

 

EİB Organik Ürünler ve Sürdürülebilirlik Koordinatörü Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Mehmet Ali Işık, “Türkiye’de organik üretim ve ihracat Ege İhracatçı Birlikleri öncülüğünde 32 yıl önce İzmir’den başladı. Ülkemizin organik ürün ihracatının yüzde 75’ini gerçekleştiren Egeli ihracatçılar olarak gerek, akademinin gerek ulusal/uluslararası paydaşlarımızın işbirliğiyle sürdürülebilirlikte birçok projeye yatırım yapıyoruz. ETO, 30 yıldır ekolojik üretici, ürünlerin ve organik tarımın gelişmesini, benimsenmesini ilke edinen üreticiden ihracatçıya üniversitelerden tüketiciye tüm kesimi kucaklayarak katma değer yaratan başlıca paydaşlarımızdan biri. Biz 30 yıldır bütün paydaşlarımızla tırnaklarımızla bugünlere geldik. 1,6 milyar dolarlık ihracat başarımız birlikteliğimizin bir eseridir, organiğin başarısıdır. Organik tarımda sahip olduğumuz tecrübe bizi bugünlere taşıdı. Ege Bölgesinde 100 bin çiftçimize ulaşıyoruz.” dedi.  

 

Işık, “Ticaret Bakanlığı tarafından organik sektöründe Koordinatör Birlik olarak atandık. EİB, Türkiye’de ihracatçı birlikleri arasında ilk kez Sürdürülebilirlik Departmanını kurdu.  Organik tarım dünyada bir devrim. Almanya Federal Tarım Bakanı Cem Özdemir, Tarım Bakanlığı kaynaklarının yüzde 30'nu organik tarıma güçlendirmeye yönelik araştırma, inovasyon ve yatırım harcamaları için kullanacaklarını açıkladı. Organik tarıma geçiş, Avrupa Birliği ülkelerinin kalkınması için stratejik bir karar. Türkiye de organikte yeni ve kapsamlı bir strateji geliştirmeli. İşte bu yüzden ETO’nun ülkemizdeki misyonu çok büyük. Türkiye'de 30 yıl önce kuru meyve sektörüyle başlayan organik üretim bugün çok farklı sektörlerde üretim yapar konuma geldi. Ülkemizin yıllık 500 milyon dolar organik ihracatı var. Bütün paydaşlarımızla beraber organik sektörümüzün ihracatını 1 milyar dolara çıkaracağız.” diye konuştu.  

 

Tarım ve Orman Bakanlığı İyi Tarım Uygulamaları ve Organik Tarım Daire Başkanı Başak Egesel de “Türkiye gıdaya hakim bir ülke. ETO ise ekolojik üretimin en önemli temsilcilerinden biri. Ülkemizin geleceği için organik tarım, organik tarım için de ETO çok önemli bir değer. Organik tarımla ilgilenen bütün paydaşlar sadece kârlılık düşünmüyor, bu dünyayı kendi ailemiz gibi görüp evlatlarımızı koruduğumuz gibi doğayı ve insanlığı koruyoruz. Organik tarım sadece bir üretim sistemi değil onarıcı ve biyoçeşitliliği koruyucu etkisiyle, sürdürülebilirlikle, çok güçlü bütüncül sistem.” dedi.

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı