“Önceden normal olan konuşma, anlama, okuma, yazma, adlandırma ve tekrarlama gibi işlevlerin kısmen ya da tamamen bozulması” olarak tanımlanan afazi, beyinde meydana gelen nörolojik bir hasara bağlı olarak ortaya çıkabiliyor.
“Önceden normal olan konuşma, anlama, okuma, yazma, adlandırma ve tekrarlama gibi işlevlerin kısmen ya da tamamen bozulması” olarak tanımlanan afazi, beyinde meydana gelen nörolojik bir hasara bağlı olarak ortaya çıkabiliyor. Kişinin yaşam kalitesini önemli ölçüde etkileyen afazi, akıcı ve tutuk olmak üzere iki şekilde görülüyor. Akıcı afazide anlamsız konuşmalar görülürken; tutuk afazide kişi söylenenleri anlamasına karşın akıcı şekilde kendini ifade edemiyor. Uzmanlar, tutuk afazik hastaların genellikle psikolojik olarak daha fazla etkilendiğini belirtiyor. Uzmanlar, afazinin iyileşmesinde ilk 6 ayın önemine işaret ediyor.
Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Beyin Hastanesi Uzman Dil ve Konuşma Terapisti Selin Tokalak, son günlerde dünyaca ünlü aktör Bruce Willis’in hastalığı olarak da gündeme gelen afazi ile ilgili değerlendirmede bulundu.
Uzman Dil ve Konuşma Terapisti Selin Tokalak, afaziyi “önceden normal olan konuşma, anlama, okuma, yazma, adlandırma ve tekrarlama gibi işlevlerin beyinde meydana gelen nörolojik bir hasara bağlı olarak kısmen veya tamamen bozulması durumu” olarak tanımladı.
Uzman Dil ve Konuşma Terapisti Selin Tokalak, “Beyinde meydana gelen bu nörolojik hasara genellikle beyin kanaması, beyin damarlarında tıkanıklık, beyin tümörleri, kafa travmaları veya beyni etkileyen enfeksiyon hastalıkları neden olmaktadır.” dedi.
Afazi sonradan oluşuyor ve yaşlılarda görülüyor
Afazinin nörojenik edinilmiş bir dil bozukluğu olduğunu kaydeden Uzman Dil ve Konuşma Terapisti Selin Tokalak, “Yani afazi doğumla birlikte ortaya çıkmaz, sonradan meydana gelir ve genellikle yetişkinlerde, özellikle yaşlılarda görülür. Afazi tanısı konan kişiler, hastaneye vücudun kol, bacak, yüz gibi çeşitli bölgelerinde uyuşukluk ve güçsüzlük hissi, konuşmanın bir anda durması veya karmaşık, anlaşılmaz şekilde konuşma, görme kaybı veya görmede bozulma, şiddetli baş ağrısı, yürümede ve ayakta durmada güçlük, denge kaybı gibi belirtiler ile gelmektedir.” dedi.
Akıcı afazide anlamsız konuşmalar görülür
Beyinde hasarın nerede meydana geldiğine bağlı olarak afazik hastaların yaşamakta olduğu dil ve konuşma güçlüğünün çeşitlilik gösterdiğini kaydeden Uzman Dil ve Konuşma Terapisti Selin Tokalak, “Beynin konuşmayı anlama bölgesinde hasar meydana geldiğinde akıcı afazi denilen durum ortaya çıkar. Bu durumda kişiler akıcı ama anlamsız konuşurlar ve söylenenleri anlamakta sorun yaşarlar. Sorulara uygun cevapları vermekte zorlanırlar ve konuşmaları “laf salatası” şeklinde tabir edilebilir.” diye konuştu.
Tutuk afazinin psikolojik etkileri daha fazla olabiliyor
Tutuk afazi olarak ifade edilen bir diğer afazi türünde ise kişinin söylenenleri anladığını ancak akıcı şekilde kendini ifade edemediğini kaydeden Uzman Dil ve Konuşma Terapisti Selin Tokalak, “Sorulan sorular için uygun cevapları bilir ancak bunu akıcı olarak söyleyemez. Tutuk afazik hastalar önceden sağlıklı olan bu becerilerindeki kaybın farkında oldukları için genellikle psikolojik olarak akıcı afazik hastalardan daha fazla etkilenmektedirler.” dedi.
Uzman Dil ve Konuşma Terapisti Selin Tokalak, aynı zamanda birçok afazik hastada, beyindeki hasarın etkilediği bölgeye ve büyüklüğe göre okuma, yazma okuduğunu anlama, adlandırma ve tekrarlama becerileri de belirli oranlarda bozulduğunu söyledi.
Monoton bir tonlamayla konuşurlar
Uzman Dil ve Konuşma Terapisti Selin Tokalak, “Afazili hastalar monoton bir tonlamayla konuşabilir veya konuşma seslerinin üretimi için gereken motor koordinasyonu sağlamakta zorlanabilirler. Bazı hastalarda dil ve konuşma problemlerine yutma güçlükleri ve ses bozuklukları da eşlik edebilmektedir. Bunlara ek olarak afazik hastalar sıklıkla, iletişim güçlükleriyle birlikte yürüyememe, el kullanımında kabiliyetsizlik gibi fiziksel zorluklara neden olan felç ya da kısmi felç yaşayabilmektedirler.” uyarısında bulundu.
İyileşmede ilk 6 ay önemli
Afazinin iyileşmesinde özellikle ilk altı ayın çok önemli olduğunu kaydeden Uzman Dil ve Konuşma Terapisti Selin Tokalak, “Genellikle en büyük ilerlemeler bu süreçte yaşanmaktadır. Ancak iyileşme sürecinde, beyinde meydana gelen hasarın etkilediği alanın yeri ve büyüklüğü, hastanın yaşı, eğitim düzeyi, kaç dil bildiği gibi bilişsel rezervleri önemli rol oynamaktadır.” dedi.
Dil konuşma terapisi, fizik tedavi ve ergoterapi uygulanabiliyor
Afazinin tedavi sürecinde dil ve konuşma terapisti, fizyoterapist, ergoterapist, nöropsikolog ve nörologlar gibi birçok meslek uzmanı aktif görev aldığını ifade eden Uzman Dil ve Konuşma Terapisti Selin Tokalak, “Bunlarla birlikte afazinin kesin bir tedavi protokolü yoktur. Dil ve konuşma terapisi, fizik tedavi ve ergoterapi tedavi sürecinin en önemli parçasıdır. Bir diğer güncel tedavi yaklaşımı ise beyindeki sinir hücrelerini harekete geçirmeyi amaçlayan TMU (Transkraniyel Manyetik Uyarım) tedavisidir.” dedi.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı