Sıcak hava ve güneş sağlığınızı tehdit etmesin! Anne adayının hamilelik döneminde vücudunda ve psikolojisinde yaşanan değişimlere yaz aylarındaki bunaltıcı sıcaklar da eklenince, bu süreç daha güç hale gelebiliyor.
Sıcak hava ve güneş sağlığınızı tehdit etmesin!
Anne adayının hamilelik döneminde vücudunda ve psikolojisinde yaşanan değişimlere yaz aylarındaki bunaltıcı sıcaklar da eklenince, bu süreç daha güç hale gelebiliyor. Örneğin, nem oranının yükselmesi nedeniyle anne adayları nefes almakta güçlük çekerken, daha kısa sürede yorulabiliyorlar. Acıbadem Kozyatağı Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Önder Sakin, yaz mevsimine denk gelen hamilelik sürecinde en çok bol su içmeye ve güneşin zararlı ışınlarından kaçınmaya dikkat edilmesi gerektiğine işaret ederek, “Sıcak havalarda yeterince sıvı almamak organlarda hasar oluşturabilen dehidratasyon başta olmak üzere önemli sağlık problemlerine neden olabiliyor. Güneş ışınlarının yeryüzüne dik geldiği saatlerde güneş altında kalmak da vücutta lekelere, çok daha kötüsü hayatı tehdit edebilecek boyutlara ulaşabilen sıcak çarpmasına yol açabiliyor. Anne adayının ve bebeğin sağlıkları için özellikle bu iki önlemi almaları sıcak havalarda son derece önemlidir” diyor. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Önder Sakin, anne adaylarına yaz mevsiminde sağlıklı ve rahat bir hamilelik geçirebilmeleri için dikkat etmeleri gereken kuralları anlattı; önemli öneriler ve uyarılarda bulundu.
Güneşin zararlı ışınlarından korunun
Hamilelikte yükselen östrojen hormonu başta olmak üzere birçok hormonel değişiklik nedeniyle ciltte koyulaşma sağlayan melanin pigmentlerinde artış oluyor. Doç. Dr. Önder Sakin, melaninin artması sonucunda ciltte kolayca koyulaşma ve lekelenmeler gelişebildiği uyarısında bulunarak, “Gebelik maskesi dediğimiz; burun üstü, dudak üstü ve yanaklarda belirgin olan koyulaşma ile beneklenme yaz aylarında sıkça görülüyor. Gebelik maskesi güneşte fazla kalınması durumunda çok daha belirgin bir hal alabiliyor ve doğum sonrasında da kaybolmayabiliyor. Bu tür cilt lekelenmelerini önlemek ve sıcak çarpmasından korunmak için güneş ışınlarının dik açıyla geldiği 11:00-16:00 saatleri arasında mümkünse dışarıya çıkmayın, zorundaysanız güneşe çıkmadan en az 20-30 dakika önce yüksek faktörlü ürün kullanın. Ürünü her 2-3 saatte bir tekrarlayın, gözlük ile şapka kullanmayı da asla ihmal etmeyin” diyor.
Susamasanız bile su için
Hamilelikte su tüketiminin önemi tartışılmaz. Yeterli su tüketimi böbreklerin sağlıklı çalışabilmesi ve bu sayede vücuttaki toksinlerin atılabilmesi için çok önemli. Ayrıca idrar yolu enfeksiyonları, erken doğum, hemoroit ve hazımsızlık gibi pek çok ciddi tablonun önlenmesinde de kilit rol üstleniyor. Ayrıca yazın sıcak havalarda yeterince sıvı almamak dehidratasyona yol açabiliyor. Bunların yanı sıra hamilelikte 34. haftadan sonra amnion sıvısının fizyolojik olarak azalması bebeğin hareket alanının daralması, tüm kordonun sıkışması, oksijen alımında yetersizlik ve gelişme geriliği başta olmak üzere pek çok olumsuz tablolara neden olabiliyor. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Önder Sakin, özellikle yaz aylarında terleme ve solunum yoluyla normalden daha fazla sıvı kaybı olduğuna dikkat çekerek, “Günlük alınan sıvı miktarının kaybedilen miktardan en az 500 ml daha fazla olması gerekiyor. Sağlıklı bir hamilelik için yaz mevsiminde en az 2 litre su tüketilmesini öneriyoruz. Bu nedenle yaz aylarında susamadığınız zaman bile bol su içmelisiniz” diyor.
Vücut ısınıza dikkat edin
Vücut ısısının 39 C derecenin üzerine yükselmesinin bebekte bazı yapısal sakatlıklara yol açabildiği ifade ediliyor. Bu nedenle yaz mevsiminde aşırı egzersiz yapmaktan, sıcak buhar, sauna, hamam ve termal sular gibi vücut ısısını 39 C derece üzerine çıkarabilecek durumlardan kaçınmanız gerekiyor. Ayrıca rahat ve bol kıyafetleri tercih etmeli, mümkünse pamuklu çamaşırlar kullanmalısınız.
Düzenli olarak yüzün
Kanama, su gelmesi ve erken doğum tehdidi gibi durumlar olmadığı takdirde hamilelerin spor yapmaları ve denizde yüzmeleri genel vücut sağlığı açısından önemli. Doç. Dr. Önder Sakin, travmaya yol açmayacak, zorlamayacak ve sakatlıklara neden olmayacak şekilde yüzmenin hamileliğin hemen her haftasında önerildiğini belirterek, “Kasları güçlendirmek ve kan dolaşımını düzenlemek başta olmak üzere sağlığımız üzerinde pek çok fayda sağlayan yüzme hamilelik döneminde en sağlıklı ve en uygun sporlar arasında yer alıyor. Ancak jet-ski, su kayağı, su altı dalışları ve su kaydırakları gibi su sporları ise hamilelik sürecinde önerilmiyor” diyor.
Islak mayo ile kalmayın
Denizden çıktıktan sonra ıslak mayo ile kalmak genital enfeksiyonların artmasına neden olan önemli hijyen hatalarından birini oluşturuyor. Ayrıca sentetik çamaşırlar da genital bölgenin havalanmasını engelliyor. Oksijenlenmesi iyi olmayan, kapalı, sıcak ve nemli bir ortam da mantar gelişimi için zemin hazırlıyor. Genital havalanma, oksijenlenme ve kuruluk ise hem bu tür şikayetlerin gelişimini önlüyor, hem de enfeksiyonların azalmasını sağlıyor. Bu nedenle denizden çıktıktan sonra mayonuzu hemen değiştirin, kuru kalmasına özen gösterin, rahat kıyafetler tercih edin ve genital bölgenin havalanmasına müsaade edin.
İdeal kiloda kalın
Hamilelikte gereğinden fazla kilo alımı anne adaylarının yaz aylarını daha ağır geçirmelerine neden olabiliyor. Solunum problemlerinin daha fazla olması ve sık nefes alış verişlerinin yorucu hale gelmesi, sıcak hava, nem ve ağırlaşmış bir vücut, bu sürecin daha zor geçmesine yol açabiliyor. Kadın Hastalıkları ve Doğum uzmanı Doç. Dr. Önder Sakin, “Hamilelikte önerilen kilo alımı kişiye özel olmakla birlikte 7-12 kilo arasında değişiyor. Sağlık problemlerinin önlenmesi veya daha az görülmesi için alınan kilonun uygun aralıklarda tutulmasını, yeterli ve uygun spor hareketlerinin yapılmasını öneriyoruz. Yoga, pilates, yüzme ve hafif tempolu yürüyüşler, hamilelik için en uygun egzersizleri oluşturuyor” bilgisini veriyor.
Sık aralıklarla ve az miktarda beslenin
Yaz aylarında sık aralıklarla ve az miktarlarda yemeye özen gösterin. Daha hafif ve sindirimi daha kolay besinleri tercih etmeniz faydalı olacaktır. Zira, yaz aylarında ağır yiyecekler tüketilmesi sindirim sistemi zorluklarına, ağırlaşmalara, kabızlık, gaz ve şişkinlik gibi şikayetlerin daha fazla görülmesine yol açabiliyor. Et, süt, yumurta, yeşillikler, mevsim meyveleri ve kuruyemişleri günlük belli oranlarda tüketmeye özen gösterin. Örneğin her gün 200-300 gram kırmızı veya beyaz et, 200-300 cc taze pastörize günlük süt ve bir adet iyi pişmiş veya haşlanmış yumurtayı ihmal etmeyin. Ara öğünlerde de meyve ve kuruyemiş tüketmeyi alışkanlık haline getirin.
Ödem varsa dikkatli olun
Yaz aylarında ödem daha fazla görülebiliyor. Tansiyon takibi ödem sorunu yaşayan anne adaylarında önem taşıyor ve aksatmadan yapılması gerekiyor. Fizyolojik ödemler için düzenli kısa süreli egzersizler yapmak, proteinli beslenmeye dikkat etmek, tuz tüketiminden kaçınmak, uzun süre ayakta kalmamak, yine uzun süre aynı pozisyonda oturmamak, aralıklı olarak bacakları hareket ettirmek, ayakları yükselterek dinlendirmek, kan dolaşımının sağlanması ve ödemin azaltılması açısından dikkat etmeniz gereken kuralları oluşturuyor.
Ayakkabınız rahat olsun
Hamilelikte kas, eklem ile tendonlarda gevşemeler ve genişlemeler oluyor. Bu değişiklikler nedeniyle bu süreçte eklem sakatlıkları, burkulmalar, dönmeler, çıkıklar ve kırıklar çok daha sık görülüyor. Bu olumsuzlukları önlemek için yaz aylarında yürüyüş ve spor yaparken yumuşak tabanlı rahat ayakkabılar giymeye özen gösterin.
Sık sık duş alın
Yaz aylarında sıcak basmalarına karşı sık sık duş almayı alışkanlık edinin. Ancak vücut ısınızın stabil kalması için çok soğuk veya aşırı sıcak duşlardan kaçınmanız çok önemli.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı