Yeşilçam’ın “Erkek Fatma”sı, Anadolu kadınına hayat vermişti

Geçtiğimiz hafta kaybettiğimiz usta oyuncu Fatma Girik’in Yeşilçam’ın ve Türk sinema sektörünün en önemli değerlerinden biri olduğunu belirten uzmanlar, Girik’in, sert ve gururlu bakışları, haksızlıkların karşısında dik duruşu ve sözünü esirgemeyen tavrıyla karakteristik rollerin oyuncusu olduğunu vurguluyor.

Yeşilçam’ın “Erkek Fatma”sı, Anadolu kadınına hayat vermişti
Yayınlama: 01.02.2022

Geçtiğimiz hafta kaybettiğimiz usta oyuncu Fatma Girik’in Yeşilçam’ın ve Türk sinema sektörünün en önemli değerlerinden biri olduğunu belirten uzmanlar, Girik’in, sert ve gururlu bakışları, haksızlıkların karşısında dik duruşu ve sözünü esirgemeyen tavrıyla karakteristik rollerin oyuncusu olduğunu vurguluyor. Yaşamı boyunca 180’den fazla filmde oynayan ve her karaktere farklı bir yorum katan usta oyuncu Fatma Girik, öne çıkan özellikleriyle izleyici tarafından “Erkek Fatma” olarak anılıyor ve Anadolu kadınını canlandırdığı önemli performanslarıyla da dikkat çekiyor.

 

Üsküdar Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo Televizyon Sinema bölümü Dr. Öğr. Üyesi Hale Yaylalı, geçtiğimiz günlerde kaybettiğimiz usta oyuncu sanatçı Fatma Girik, filmleri ve Türk sinemasındaki yeri ve önemine ilişkin değerlendirmede bulundu.

 

Türk sinemasının “Dört Yapraklı Yoncası”

 

Usta oyuncu Fatma Girik’in Türk sinemasında çok özel bir yeri olduğunu belirten Dr. Öğr. Üyesi Hale Yaylalı, şunları söyledi:

 

“Yeşilçam sinemasının en önemli yıldız oyuncularından biri olan Fatma Girik, diğer üç yıldız oyuncu olan Türkan Şoray, Filiz Akın ve Hülya Koçyiğit’le birlikte Türk sinemasındaki “kadın” rollerini beyaz perdede betimleyen isimlerden biri olmuştur. Özellikle Yeşilçam melodramlarındaki ana kadın karakterlerin özellikleri onlarla özdeşleşmiştir. Yer yer kendi kişilik özelliklerini de katarak yorumladıkları bu fedakar, gururlu, ahlaklı, cefakar Türk kadını karakterleri halk tarafından o denli sevilmiş ve benimsenmiştir ki izleyici onları Türk sinemasının “Dört yapraklı yonca”sı olarak kabul etmiştir. 

 

Fatma Girik, Yeşilçam’ın en önemli değerlerinden biridir

 

Yeşilçam’ın yükselişte olduğu, özellikle 1960’lardaki en popüler dönemleriyle özdeşleşen bu yıldızların popülaritesi, zaman içinde çeşitli nedenlerle sinemadaki üretimleri azalsa da, günümüzde bile sürmektedir. Sinema eleştirmeni Atilla Dorsay “Yeşilçam Serüveni” belgeselinde bu dört yıldızın toplumun aktüalitesi içinde çok sevilen insanlar olduklarını söylüyor ve üzerinden elli yıl geçse bile bu büyünün bozulmadığını ifade ediyor. Dolayısıyla Fatma Girik, Yeşilçam’ın ve Türk sinema sektörünün en önemli değerlerinden biridir.” 

 

Sinemaya başladığında 15 yaşında bile değildi

 

Fatma Girik’in, Türk sinemasının en önemli yıldız oyuncuları arasında yer aldığını kaydeden Dr. Öğr. Üyesi Hale Yaylalı, “Girik, sinemaya başladığında henüz 15 yaşında bile değildir. Annesi ile birlikte eve de katkı sağlamak için figüranlık yaparak sinemayla tanışan sanatçı, ilk olarak 1954 yılında Muharrem Gürses’in “Hürriyet Uğruna Bir Mukaddes Yalan” filminde oynasa da ismi filmin jeneriğinde bile yer almaz. Ardından ilk ciddi filmi Seyfi Havaeri’nin 1957 yapımı “Leke” olur ve bu filmde başrol oynar. Aynı yıl başrolünü Ahmet Tarık Tekçe ile paylaştığı “Memiş İşbaşında” filminde rol alır.” dedi.

 

“Ölüm Peşimizde” filmiyle dikkat çekti

 

Başta düşük bütçeli filmlerde görülen Fatma Girik’in önceleri yılda bir iki filmle yetinirken, bu sayının 1959’da 6’ya, 1960’da ise 11’e yükseldiğini kaydeden Dr. Öğr. Üyesi Hale Yaylalı, “Memduh Ün’ün yönettiği ve başrolünü Ayhan Işık’la paylaştığı 1960 yapımı “Ölüm Peşimizde” filmiyle dikkat çeken Girik’in, bu filminde yönetmeni olan Memduh Ün’le tanışması hem sinema hem de özel yaşamı için bir dönüm noktası olur. Daha sonra yaşamını da paylaştığı Memduh Ün’ün favori oyuncusu olan Fatma Girik, ardından diğer önemli yönetmenlerin de dikkatini çeker. Melodramlar, duygusal güldürüler, macera filmlerinde rol alan Fatma Girik yaşamı boyunca 180’den fazla filmde oynar ve her karaktere farklı bir yorum katar.” diye konuştu.

 

Fatma Girik, “Erkek Fatma” olarak anılmaya başlandı

 

“Oyuncu Fatma Girik, Türk Sinema Tarihçisi Giovanni Scognamillo’ya göre; ne Türkan Şoray gibi bir sultan, ne Hülya Koçyiğit gibi ince ve kırılgan, ne de Filiz Akın gibi fazla kent soyluydu, o “erkek Fato”ydu” diyen Dr. Öğr. Üyesi Hale Yaylalı, “Ayhan Işık’la birlikte rol aldığı 1962 yapımı “Belalı Torun” filminde farklı bir tipolojiyle diğer yıldızlardan ayrışan Girik, sert ve gururlu bakışları, haksızlıkların karşısında dik duruşu ve sözünü esirgemeyen tavrıyla karakteristik rollerin oyuncusu olur ve bu özellikleriyle de izleyici tarafından da “Erkek Fatma” olarak anılmaya başlar.” dedi.

 

1965’te En İyi Kadın Oyuncu Ödülü aldı

 

Dr. Öğr. Üyesi Hale Yaylalı, Fatma Girik’in, 1964 yılında Fikret Hakan’la birlikte rol aldığı “Haldun Taner”in ünlü müzikali “Keşanlı Ali Destanı”nda kenar mahalleden sosyeteye geçen “Zilha” karakterini canlandırdığını ve 1965 yılında Antalya Altın Portakal Film Festivali’de “en iyi kadın oyuncu” ödülünü aldığını söyledi.

 

Filmlerinde Anadolu kadınlarını canlandırdı

 

Yılların geçmesiyle “Erkek Fato” olmanın ötesinde oyunculuğunu da ileriye taşıyan Fatma Girik’in, özellikle Anadolu kadını canlandırdığı önemli performanslarıyla da hafızalarda yer ettiğini kaydeden Dr. Öğr. Üyesi Hale Yaylalı, Fatma Girik’in 1960’ların sonlarına doğru bol ödüllü bir oyuncu konumuna geldiğini ifade etti. 

 

Birçok farklı kadın rolüyle sinemada yer aldı

 

Dr. Öğr. Üyesi Hale Yaylalı, Fatma Girik’in çok önemli sinema filmleriyle birçok ödülün sahibi olduğunu hatırlatarak şunları söyledi:

 

“Memduh Ün’ün 1967 yapımı “Yaprak Dökümü” ile Antalya, Orhan Elmas’ın 1968 yapımı “Ezo Gelin”, yine Memduh Ün’ün yönettiği “Büyük Yemin” ve 1971 yılında Yılmaz Güney’in yönettiği “Acı” ile Adana Film Festivallerinde en iyi kadın oyuncu ödülünü alan Fatma Girik’e bir diğer ödül ise 1973 yapımı, Feyzi Tuna’nın “Kızgın Toprak” filmiyle Taşkent Film Festivali’nden gelir. 

 

Metin Erksan’ın 1976 yılında yönettiği “İntikam Meleği Kadın Hamlet” filmindeki  “kadın” Hamlet performansıyla, tragedyaya farklı bir yorum kazandıran sanatçı, videonun da etkisiyle filmlerin azaldığı 1980’lerde ise daha önceden yarattığı tiplemeleri yeniden yorumlar. Bu dönemdeki filmlerinde farklı anne karakterleri çizer, kapıcı, çamaşırcı, iş kadını, hatta robot olur.”

 

Oyuncu Fatma Girik’in bu yıllarda televizyon için de projeler yaptığını kaydeden Dr. Öğr. Üyesi Hale Yaylalı, “Girik, TRT’nin 1987 yapımı “Gönül Dostları”ndaki performansı ile Kültür Bakanlığı ödülüne layık görülür. Karakterinin atılgan, sabırsız, kendine güvenli ve inatçı yapısını oyunculuğu kadar yaşamına da yansıtan Fatma Girik, 1988’de politikaya atılarak Şişli Belediye Başkanı olur. Siyaseti bıraktıktan sonra, “Söz Fato”da adlı reality show programıyla uzun yıllar toplumsal sorunları irdeler ve çözümler arar. 2005 yılında Tunç Başaran ve Memduh Ün’ün ortaklaşa yaptıkları “Sinema Bir Mucizedir / Büyülü Fener” filminde rol alan Fatma Girik, halkla kurduğu içtenlikli ilişkiyi, güçlü oyunculuğuna taşımaya başarmış, Türk Sineması’nın en önemli değerlerinden biridir.” diye konuştu.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı